Burun ameliyatı sonrası, burun ilk günden itibaren ömür boyu değişmeye devam eder. İlk iki yılı çok etkin değişir. Daha sonra yavaşça değişmeye devam eder. Bu olması gereken doğal bir süreçtir.
Burun şeklini iyileşme sırasında olumsuz etkileyen en önemli faktör, burun iskeletinin düzgün ve güçlü yapılamamış olmasıdır. Fazla zayıflatılmış burun iskeleti söz konusu olduğunda aylar ve yıllar içinde burun şeklinde çökmeler ve nefes almada sorunlar ortaya çıkabilir.
Yüz asimetrisi hastaya ait doğuştan gelen bir faktördür. Belirgin yüz asimetrisi olan hastalarda, burun ne kadar düzgün ve güçlü yapılırsa yapılsın, iyileşme sürecinde eğilmeler ve şekil bozulmaları beklenebilir. Bu hastalara ameliyat ile daha düzgün ve fonksiyonel bir burun olabileceği ancak kalemle çizilmiş gibi düzgün bir burun elde edilemeyeceği bildirilmelidir.
Her hekimin hastalarına uyması için ameliyattan sonra verdiği bir talimatlar listesi vardır. Hastaların bu talimatlara dikkatli bir şekilde uyması gerekmektedir. Bu talimatlara uyulmadığı takdirde burun şeklinin olumsuz yönde etkilenmesi beklenebilir. Ameliyat ettiğim hastalardan biri, ameliyat sonrası üçüncü günde burun sırtındaki alçıyı, burun içindeki dikişleri ve silikon tamponu kendi başına çıkarmıştı. Bu hastada burun sırtını oluşturan kemiklerde açılma meydana gelmiş ve open roof deformitesi dediğimiz sorunla karşılaşmıştık. Biz alçıyı burun sırtına, kemikler kaynayana kadar onları bir arada tutması için koymaktayız. Bu örneğe benzer şekilde talimatlara uyulmaması durumunda iyileşme sürecinde olumsuzluklar beklenebilir.
Ameliyat sonrası ilk yıl, burun darbelere karşı hassastır. Bundan dolayı hastalarımızın burunlarını ilk yıl sert darbelere karşı koruması uygun olacaktır. Futbolda sert kafa toplarına çıkmak, yüksekten denize atlamak, ağır ve burun sırtına fazla basınç yapan gözlükler kullanmak gibi durumlardan ilk bir yıl mümkünse uzak durmalı ya da yüz, uygun bir maskeyle korunmalıdır.
Hastalarımızın ameliyat sonrası iyileşme sürecinde burunlarındaki normal değişimi sabırla takip etmeleri ve verilen talimatlara uyarak iyileşme sürecinde gelişime zarar verecek durumlardan kaçınmaları gerekmektedir. Tüm hastalarımıza sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.
Prof. Dr. Erkan Soylu