Rinoplasti, burnun fonksiyonel ve estetik olarak yeniden yapılandırılmasıdır. Burun Yüzümüzün tam ortasında yer alan ve yüz görünümümüzü ciddi manada etkileyen bir organ ve estetik elemandır.
Rinoplasti ameliyatlarında yüzle uyumlu ve fonksiyonel sonuçlar ortaya çıkarmaya çalışmak esastır. Ancak bu her zaman için mümkün olmayabilir. Burun ameliyatlarından sonra istenilen hedeflere ulaşılamaması veya hedeften uzaklaşılması durumunda ikinci, üçüncü… ameliyatlar gerekebilir ki biz bu ameliyatlara revizyon ameliyatları demekteyiz.
Ben bu yazıda revizyon nedenleri veya gerekçelerinden değil de çok bahsedilmemiş ve merak edilen bir konu olan revizyon kararından bahsetmek istiyorum.
Revizyon Rinoplasti ihtiyacı, hasta ve hekimin birlikte vermesi gereken bir karardır. Burada üç durum söz konusudur.
Birincisi hastanın burnunu fonksiyonel veya estetik olarak yeterli görmemesi ve hekimin de kontroller sırasında hastanın belirttiği problemleri saptayarak onunla aynı doğrultuda düşünmesi durumudur. Burada yapılacak olan şey belli ve kolaydır: Ameliyattan sonra hastanın burnu ile ilgili bazı problemler tam olarak çözüme kavuşmamıştır, hasta ve hekim aynı fikirdedir ve iyileşme için gerekli süre tamamlandıktan sonra, bu süre genellikle iki yıldır, revizyon ameliyatı yapılacaktır.
İkinci durum ise hastanın ameliyat sonrası elde ettiği sonucu beğenmemesi ancak hekimin, muayene sonrası sonucun iyi olduğunu düşünmesidir. Bu durumda sonraki adımlar biraz daha karmaşıktır.
Bu durum, bazen hastanın burnunu bir takıntı haline getirmesi ve sonuç ne olursa olsun yüzüne yakıştırmaması veya beğenememesinden kaynaklanır ki bu, genellikle vücut algı bozukluğu denilen hastalıkta karşılaştığımız bir durumdur. Veya yüzündeki hiçbir değişime adapte olamayacak bir hasta ameliyat edilmiştir ve ameliyattan sonra sonuç ne olursa olsun hasta ortaya çıkan değişime alışamamıştır.
Bir diğer sebep ise fonksiyonel ve estetik olarak ileri düzeyde sorunlu bir burnu olan hastanın her açıdan burnunun mükemmel bir hale gelmesini beklemesi ve bu derecenin altındaki bir sonuca razı olmamasıdır. Bunun önüne geçilmesi için ameliyat öncesinde hekim ve hastanın birbirini çok iyi anlaması ve beklentilerin ne ölçüde gerçekleşebileceğini yeterince konuşmaları gerekmektedir. Biz kendi kliniğimizde hastalarla ameliyattan önce iki kez görüşmekteyiz. Hastamızın sevdiği burun tarzını anlayabilmek için ondan birkaç sevdiği ve birkaç sevmediği burun görselini göstermelerini istiyoruz ve üzerine basa basa diyoruz ki bu fotoğrafları yüzünüze aynı şekilde kopyalayamayız. Bunlar sizin sevdiğiniz tarzı anlamak için istenmektedir. Hastalara ameliyat öncesi görüşmelerde, gerçekleştirilemeyecek vaatler verilmemelidir. Hasta ön görüşmede, gerçekleşecek ameliyattan sonra aşağı yukarı neleri elde edebileceğini, nelerin mümkün olmayacağını anlamış olmalıdır. Bu şekilde bir görüşme ameliyat sonrası hayal kırıklıklarını azaltacaktır.
Bazen de hastanın burnu gelebileceği en iyi seviyeye daha önce yapılan ameliyat veya ameliyatlarla gelmiştir fakat hasta daha ilerisini istemektedir. Bu şekilde başvuran hasta sayısı oldukça fazladır. Hastalarımızın bilmesi gerekir ki her burun, istenilen her şekle getirilemez. Hastalarımıza nerede durmaları gerektiğini bilmelerini ve hekimlere bu konuda baskı yapmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü bazen bu baskı daha ileriye taşınamayacak bir burun için ameliyat kararına sebep olabilir ki bu durumda hastanın çekeceği tabiri caizse eziyetler yanına kar kalacak ve hatta bazen burnunun daha kötüye gitmesine sebep olacaktır. Hekimlerimize de daha ileriye taşınamayacak burunlar için revizyon kararı almamalarını tavsiye ediyorum.
Üçüncü durum ise hastanın burnundan memnun olması ancak hekimin sonuçtan yeterince tatmin olmayıp hastaya revizyon ameliyatı teklif etmesidir. Bu bizim hekimlere hiç tavsiye etmediğimiz bir durumdur. Çünkü ameliyat sonucundan memnun kalmış bir hastanın aklına revizyon fikri sokmak, yeniden riskli ve yorucu bir süreç başlatmak hiç uygun değildir. Zaten burnundan memnun bir hasta da yeni ve daha riskli bir ameliyatı göze almayacaktır. Biz kendi pratiğimizde, hastanın periyodik kontrollerinde, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için önce hastanın şikayetlerini dinler, detaylı muayenesini yapar ve ondan sonra kendi fikrimizi beyan ederiz.
Sonuç olarak revizyon ameliyatı kararı hasta ve hekimin birlikte vermesi gereken bir karardır. Detaylı ve uygun bir şekilde yapılmış bir ameliyat öncesi değerlendirme ile ameliyat sonrası hayal kırıklıkları ve anlaşmazlıkların büyük ölçüde önüne geçilebilir. Sağlık ve mutluluk dolu günler diliyorum.