Rinoplasti, hastanın orijinal burnunun yeniden şekillendirilmesidir. Hastanın burnuna verilecek şeklin nasıl olması gerektiği de rinoplastide çok önemlidir.
Burun, yüzümüzün tam ortasında yer alan ve yüzümüze karakteristik görüntüyü veren en önemli elemanlardan biridir. Bu nedenle yeni oluşturulacak olan burnun şekli büyük önem arzetmektedir.
Biz kendi kliniğimizde yapacağımız burnun şeklini hastanın cinsiyeti, etnisitesi, yaşı ve yüzünün karakteristik özelliklerini göz önünde bulundurularak yapmaktayız.
Elbette hastalarımız bize değişim için gelmektedir. Bizim anlayışımız “yeterince değişin ama yine de kendiniz gibi görünün” ilkesidir. Bir hastanın burnunu ne kadar değiştirirseniz değiştirin, sonuçta hastanın yüzüyle uyumlu bir burun yaparsanız, hastanın yüzü olumlu yönde değişir fakat yüzünün tüm özellikleri silinmez. Her yüzün karakteristik ve doğuştan gelen güzellikleri vardır. Eğer yüzle uyumlu burun yaparsanız, hastanın karakteristik yüz yapısındaki güzellikleri silmeden, yüzünün güzelliğini artırmış olursunuz.
Yapılan en büyük yanlışlıklardan biri her hastaya aynı tarz burun yapmaktır. Tek tip burun belirleyip, gelen bütün hastalara aynısını yapmak, hastaların yüzünde olumlu değişimden ziyade başkalaşma ile sonuçlanır ki bu korkunç bir durumdur. Yüzümüz, karakteristik yapımızı ve kimliğimizi belirleyen en önemli unsurdur. Ameliyattan sonra yüzün başkalaşması arzu edilen bir durum değildir.
Kliniğimizde uyguladığımız strateji, “ değişin ama başkalaşmayın” anlayışıdır. Bu nedenle hastalarımızın yüzüyle uyumlu burunlar yapmaya çalışmaktayız. Örneğin yuvarlak bir yüze ince ve uzun bir burun yapılmayacağı gibi, uzun ve ince bir yüze de kalın, kısa ve çok kalkık bir burun yapılmamalıdır. Sonuç olarak söylemek gerekir ki, yüzün karakteristik özellikleri göz önünde bulundurularak yapılan bir ameliyat, hastaların güzelliğine güzellik katacak, başkalaşmaya yol açmayacaktır.
Herkese sağlık ve mutluluk diliyorum.
Prof. Dr. Erkan Soylu