Burun Ameliyatı Horlamayı da Tedavi Eder mi?

Horlama ve uyku apnesi, uyku kalitesini bozan, uzun süreli olduğunda başta kalp damar sistemi ve nörolojik sistem olmak üzere insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yapan, ilerledikçe hipertansiyon ve şeker hastalığı ile de birliktelik gösteren bir sendromdur. Erkeklerde kadınlara göre daha sık rastlanmaktadır. Makineleşme ve teknolojinin üst seviyede olduğu günümüzde, geçmişe göre; şehirde yaşayanlarda, köyde yaşayanlara göre daha fazla rastlanmaktadır. Yine sedanter yaşamın daha baskın olduğu batı toplumlarında doğuya göre daha sıktır. 

Uyku apneli hastalar genellikle daha kısa boylu ve kiloludurlar. Vücut yağ oranları kas oranlarının üzerinde, boyunları kısa ve kalın, alt çeneleri küçük ve geride olma meylindedir. 

Tedavisinde en başta gelen sedanter yaşamın bırakılması, vücudun sıkılaştırılması ve kilo vermektir. Çünkü bunlar hastanın kendi yapabileceği şeylerdir. Bunlar yapıldığında çoğunlukla semptomlar hafifler ve hastanın uyku kalitesi artar. Ancak bunları yapamayanlar veya yapmalarına karşın semptomları devam edenler için tanımlanmış birçok ameliyat yöntemi söz konusudur. Damak sıkılaştırma ameliyatlarından bademcik ve burun ameliyatlarına ve hatta çene büyütme ameliyatlarına kadar sayısız ameliyat tanımlanmıştır. Buna rağmen tam olarak çözümü mümkün olan hastalıklar arasına girmemiştir. Yukarda söz ettiğim gibi uyku apnesi altta birçok sebebin yattığı, birçok sebebini de henüz bilemediğimiz bir rahatsızlıktır. 

Bu sebeplerden sadece biri burun tıkanıklığıdır. Uyku apneli bir hastada burun tıkanıklığına sebep olan bir durum varsa öncelikle bu sorun giderilmelidir. Hatta burnun düzelmesi uyku testinden bile önce gelir. İleri derecede septum deviasyonu, konka büyümeleri veya burun içinde polip gelişimi gibi belirgin bir burun tıkanıklığı patolojisi varsa bunların düzeltilmesi, hastanın nefesini rahatlatır ve uyku apne semptomları ve skoru üzerinde olumlu etki oluşturur.  Ancak uyku apnesi, sadece burnun açılması ile tedavi edilemez. Bu, tedavinin sadece ilk aşamasıdır. 

Uyku apnesi olan hastalarda burun estetiği yapılacaksa, ileri düzeyde küçültme ve daraltma prosedürlerinden kaçınılmalı, nazal valv açısı, solunum ünitesi gibi burnun fonksiyonel kısımlarına ekstra hassasiyet gösterilmeli ve yeterli açıklık sağlanmalıdır. Burun tıkanıklığı olmayan bir hastada yapılacak olan burun estetiği ameliyatı, burnun fonksiyonel ünitesi korunarak yapıldığında, uyku apnesi semptomları üzerinde iyi veya kötü bir etki yapması beklenmez. Ancak hastanın belirgin burun tıkanıklığı varsa ve burun estetiği ameliyatı sonrasında bu tıkanıklık giderilirse uyku apnesinde de belirgin iyileşme kaydedilebilir. 

Sonuç olarak hastalarımıza şunu belirtmek isterim ki horlama ve uyku apnesi tedavisinin ilk basamağı, tıkanıklık varsa, burnun açılmasıdır. Ancak bu sadece ilk basamaktır. Bu hastalığın tedavisinde işin büyük kısmı hastanın kendisine düşmektedir. Yaşam tarzının düzeltilmesi, yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi, kilo vermek, vücudu sıkılaştırmak, kas-yağ oranını düzenlemek gibi.

Tüm hastalarımıza mışıl mışıl uyuyup dinlenebildikleri mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum.

Burun Ameliyatı Horlamayı da Tedavi Eder mi?

Horlama ve uyku apnesi, uyku kalitesini bozan, uzun süreli olduğunda başta kalp damar sistemi ve nörolojik sistem olmak üzere insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yapan, ilerledikçe hipertansiyon ve şeker hastalığı ile de birliktelik gösteren bir sendromdur. Erkeklerde kadınlara göre daha sık rastlanmaktadır. Makineleşme ve teknolojinin üst seviyede olduğu günümüzde, geçmişe göre; şehirde yaşayanlarda, köyde yaşayanlara göre daha fazla rastlanmaktadır. Yine sedanter yaşamın daha baskın olduğu batı toplumlarında doğuya göre daha sıktır. 

Uyku apneli hastalar genellikle daha kısa boylu ve kiloludurlar. Vücut yağ oranları kas oranlarının üzerinde, boyunları kısa ve kalın, alt çeneleri küçük ve geride olma meylindedir. 

Tedavisinde en başta gelen sedanter yaşamın bırakılması, vücudun sıkılaştırılması ve kilo vermektir. Çünkü bunlar hastanın kendi yapabileceği şeylerdir. Bunlar yapıldığında çoğunlukla semptomlar hafifler ve hastanın uyku kalitesi artar. Ancak bunları yapamayanlar veya yapmalarına karşın semptomları devam edenler için tanımlanmış birçok ameliyat yöntemi söz konusudur. Damak sıkılaştırma ameliyatlarından bademcik ve burun ameliyatlarına ve hatta çene büyütme ameliyatlarına kadar sayısız ameliyat tanımlanmıştır. Buna rağmen tam olarak çözümü mümkün olan hastalıklar arasına girmemiştir. Yukarda söz ettiğim gibi uyku apnesi altta birçok sebebin yattığı, birçok sebebini de henüz bilemediğimiz bir rahatsızlıktır. 

Bu sebeplerden sadece biri burun tıkanıklığıdır. Uyku apneli bir hastada burun tıkanıklığına sebep olan bir durum varsa öncelikle bu sorun giderilmelidir. Hatta burnun düzelmesi uyku testinden bile önce gelir. İleri derecede septum deviasyonu, konka büyümeleri veya burun içinde polip gelişimi gibi belirgin bir burun tıkanıklığı patolojisi varsa bunların düzeltilmesi, hastanın nefesini rahatlatır ve uyku apne semptomları ve skoru üzerinde olumlu etki oluşturur.  Ancak uyku apnesi, sadece burnun açılması ile tedavi edilemez. Bu, tedavinin sadece ilk aşamasıdır. 

Uyku apnesi olan hastalarda burun estetiği yapılacaksa, ileri düzeyde küçültme ve daraltma prosedürlerinden kaçınılmalı, nazal valv açısı, solunum ünitesi gibi burnun fonksiyonel kısımlarına ekstra hassasiyet gösterilmeli ve yeterli açıklık sağlanmalıdır. Burun tıkanıklığı olmayan bir hastada yapılacak olan burun estetiği ameliyatı, burnun fonksiyonel ünitesi korunarak yapıldığında, uyku apnesi semptomları üzerinde iyi veya kötü bir etki yapması beklenmez. Ancak hastanın belirgin burun tıkanıklığı varsa ve burun estetiği ameliyatı sonrasında bu tıkanıklık giderilirse uyku apnesinde de belirgin iyileşme kaydedilebilir. 

Sonuç olarak hastalarımıza şunu belirtmek isterim ki horlama ve uyku apnesi tedavisinin ilk basamağı, tıkanıklık varsa, burnun açılmasıdır. Ancak bu sadece ilk basamaktır. Bu hastalığın tedavisinde işin büyük kısmı hastanın kendisine düşmektedir. Yaşam tarzının düzeltilmesi, yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi, kilo vermek, vücudu sıkılaştırmak, kas-yağ oranını düzenlemek gibi.

Tüm hastalarımıza mışıl mışıl uyuyup dinlenebildikleri mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum.