Rinoplasti ameliyatı
Rinoplasti olarak isimlendirilen bu cerrahi işlemde amaç burundaki şekil bozukluğunu düzeltmektir. Burun içinde nefes almaya engel oluşturan kemik eğrilikleri veya konka hipertrofisi dediğimiz et büyümesi de varsa aynı ameliyatta bu problemler de çözümlenebilir ki o takdirde ameliyatın adı septorinoplasti olur.
Hangi doktorlar rinoplasti yapar?
Rinoplasti ameliyatını bu konuda uzmanlaşmış ve yeterince tecrübesi olan bir kulak burun boğaz hekimi yapabilir. Bu ameliyat fasyal plastik cerrahi bünyesindedir. Bu kapsamda hem kulak burun boğaz hem de plastik cerrahi uzmanları vardır. Rinoplasti ameliyatını her kulak burun boğaz uzmanı yapmak veya yapabilmek zorunda değildir. Yine her plastik cerrah da burun estetiği yapmayabilir. Burada hastalarımızın dikkat etmesi gereken konu ameliyatı yapan doktor ister KBB ci olsun isterse plastik cerrah olsun rinoplasti ameliyatı tecrübesi olan ve bu konuda uzmanlaşan bir doktor olması gerektiğidir.
Şunu hastalarımıza hatırlatmak isterim ki eğer hastamızın burnunda şekil bozukluğu ile beraber burun tıkanıklığı şikayeti de varsa, burnun iç ve dış anatomik özelliklerine tam hakim olan bir kulak burun boğaz uzmanını tercih etmelerini tavsiye ederim. Ancak yine de doktorunu tercih etme hakkı her zaman için hastalarımıza aittir.
Doktorla ameliyat öncesi görüşme
Hastalarımızın doktor görüşmesini en iyi bir şekilde değerlendirmeleri ve ameliyat sonrasında beklentilerini iyi ifade etmeleri gerekir. Doktorunuz bu beklentilerinizi not edecek ve bunlardan hangilerinin hangi oranda gerçekleşebileceğini size ameliyat öncesinde aktaracaktır. Bu vesileyle ameliyat sonrasında hem hekim hem de hasta ortaya çıkan sonuç konusunda önceden konuşulduğu için daha bilinçli ve rahat olacaklar ve hayal kırıklığı gibi durumlar yaşanmayacaktır.
Hastalarımızın doktoruyla görüşmeden önce sorunlarını iyi tespit etmeleri ve görüşme sırasında bunların tamamını doktoruyla paylaşmaları gerekmektedir. Örneğin burun estetiği ameliyatı olacak bir hasta eğer burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı ve burun kaşıntısı gibi alerjik rinit bulgularına sahipse bunlardan bahsetmelidir. Yine daha önce sahip oldukları hastalıklardan ve sürekli kullanmakta oldukları ilaçlardan bahsetmeli ve eksiksiz bir şekilde hekime anlatmalıdırlar. Örneğin aspirin gibi kan sulandırıcı ilaç kullananların bu durumdan bahsetmemeleri durumunda hem ameliyat esnasında hem de ameliyat sonrasında burun kanaması riski artacaktır.
Sonuç olarak biz hekimler hasta görüşmesi sırasında hastamıza hem burnuyla ilgili hem de genel sağlık durumu ve kullanmakta olduğu ilaçlarla alakalı detaylı bir anamnez almaktayız. Hastaların da görüşme sırasında hem burunlarıyla ilgili hem de genel sağlık durumları ile ilgili tüm detayları hekimleriyle paylaşmaları hastalarımızın yararı için gereklidir.
Burun estetiği ameliyatını eğer hastamızda nefes alma sorunu yoksa genellikle 16 yaş öncesinde yapmamaktayız. 16-18 yaş aralığındaki hastalar ebeveylerinin desteğiyle başvurduklarında hekim tarafından değerlendirilecek ve kraniyofasyal gelişimini tamamladığı kanısına varılırsa, ebeveyn rızasıyla ameliyat olabileceklerdir. 18 yaş üzerindeki hastalarımız reşit hastalardır ve kendi kararlarını verebilirler. Gelişim olarak da yüz gelişiminin 18 yaş üzerindeki hastalarda tamamlandığı varsayılır. Ancak yine de evli olmayan hastalarımızın anne baba rızası, evli olan hastaların da eş rızasıyla bu ameliyata gelmeleri daha uygundur.
Kimler rinoplasti ameliyatı olamaz?
Yukarı da da bahsettiğim gibi burundan nefes alma sorunu olmayan 16 yaşından küçük çocuklar burun estetiği için uygun değildir. Ancak hastada burundan nefes almada ciddi zorluk var ve bu durum yaşam kalitesi ve akademik performansını etkiliyorsa yaş gözetmeksizin burun tıkanıklığını giderici gerekli cerrahi yapılmalıdır.
Kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, karaciğer yatmezliği, kontrol altına alınamayan şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunu olan hastaların da tedavi olup stabil hale gelmedikçe burun estetiği için ameliyat olmaları tavsiye edilmez. Ancak yine ciddi burun tıkanıklığı ve nefes alma zorluğu olan hastalar, riskleri göz önüne alınarak ameliyat edilebilirler.
Aspirin, kumadin gibi kan sulandırıcı ilaç kullanmakta olan hastaların ilaçları hekimlerine danışılarak ameliyattan önceki 10 gün ve sonrasında 10 gün olacak şekilde 20 gün süreyle bırakılmalıdır. Bu ilaçları bırakması sakıncalı olan hastaların ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında kanama risklerinin yüksek olduğunu bilmeleri gerekmektedir.
Rinoplasti ameliyatının sonucunu olumsuz etkileyen faktörler
Rinoplasti ameliyatında amaç, hastanın yüzüne uygun daha güzel ve daha iyi nefes alan bir burun elde etmektir. Bu sonuca ulaşmada konak faktörü çok önemlidir. Örneğin kalın derili bir hastada yapılan güzel bir burun iskeletinin üzerine kalın derisi serildiğinde bu güzelliği tam olarak yansıtmayabilir. Ya da yüz asimetrisi olan bir hastada ameliyat esnasında burnu orta hatta getirmek zor olabilir, orta hatta getirilse de ameliyat sonrasında asimetrik yüz nedeniyle burun tekrar eski tarafına doğru bir miktar meyledebilir. Rinoplasti sonucunu olumsuz etkileyen diğer bir faktörde kaş arası dolgunluğu dediğimiz radix dolgunluğudur. Burada alından buruna geçiş açısı 180 dereceye yaklaşmıştır. Bu bölge kemik törpüleriyle bir miktar indirilse de tam ideal seviye elde edilemeyebilir.
Daha önce geçirilen rinoplasti ameliyatları da ameliyatın başarısını olumsuz etkileyen faktörler arasındadır. Revizyon ameliyatlarında burnun onarımı için gerekli olan kıkırdak miktarı önceki ameliyatlar sonucunda azaldığı için cerrahın yapabilirliklerini sınırlandırabilir. Bazen de revizyon ameliyatlarında onarım için burun dışında kulak veya kaburga gibi bölgelerden kıkırdak transferi gerekebilmektedir. Bir diğer konu hastanın iyileşme performansıdır. Bazı hastalarda daha çabuk iyileşme olurken diğer bazı hastalarda iyileşme daha uzun sürebilir. Bu kısıtlayıcı durumlara sahip hastalarda da burun estetiği ameliyatı yapılır ve burunları eskisine göre daha güzel hale gelebilir ancak bu burunlarda mükemmel sonuç elde edilemeyebilir.
Bu hastalarda rinoplasti ameliyatından sonra hasta daha iyi nefes alıyor ve burnu daha iyi görünüyorsa ameliyat başarılı olmuş demektir.
Ameliyat nasıl yapılır?
Rinoplasti ameliyatları genel anestezi altında yapılan ameliyatlardır. Burnun sorunlarına göre 1 ila 4 saat arasında sürmektedir. Ameliyat süresinin uzunluğu burnun estetik zorlukları, solunumla ilgili problemler, daha önce burundan geçirdiği ameliyatlarla doğru orantılı olarak artmaktadır.
Rinoplastide genel olarak açık ve kapalı yaklaşım olmak üzere iki yöntem vardır. Bu yöntemler burnun yapısı ve tercih ettiğiniz doktorun tecrübesiyle ilgilidir. Genellikle az sorunlu hastalarda kapalı yöntem, çok sorunlu hastalarda açık yöntem uygulama meyli vardır. Ancak istisnai olarak her türlü buruna kapalı yöntemi veya açık yöntemi uygulayan cerrahlar da vardır.
Hastalarımızın teknikle alakalı tercihi cerrahlara bırakması ve cerrahın kendini en rahat hissettiği tekniği uygulaması daha uygun olacaktır. Bazı hastalar bizlere burnumu kırmadan yapın diye telkinde bulunabilmektedirler. Minimal problemli veya sadece burun ucu sorunu olan hastalarda elbette ki kemik kırığı yapılmadan ameliyat yapılabilir. Ancak eğri, ciddi hamplı veya çok büyük burunlarda estetik olarak ilerleme sağlanması için kemik kırığı yapılması gerekecektir.
Ameliyat sonunda septumda önemli düzeyde düzeltici işlem yapılmışsa silikon tampon konulacaktır. Septumda ciddi sorunu olmayanlarda tampon genellikle kullanılmaz. Silikon tamponlar geçmişte takılan gazlı bez tamponlara göre daha konforlu ve takılı iken nefes almaya müsaade edebilmektedir.
Ameliyat sonrası
Ameliyat sonrası morluk ve şişlik eskiden uygulanan cerrahi tekniklere göre çok daha az oranda görülmektedir. Ameliyattan sonra uyanırken burun sırtında minik bir alçı ile uyanacaksınız. Ameliyat sonrası genellikle korkulduğu gibi ağrılı geçmemektedir. Basit ağrı kesicilerle bu dönem oldukça rahat geçecektir. Ameliyattan sonraki ilk hafta mükemmel bir nefes alma beklenmeyebilir. Tampon takılanlarda tamponun içi pıhtı ile tıkanabilmekte, tampon takılmayan hastalarda ise burun içinin şişmesine bağlı olarak ilk haftada zaman zaman burun tıkanması beklenebilmektedir.
Aşırı sıcak veya soğuk olmayan bir mekanda başınız hafif yukarda ya da oturur durumda istirahat etmeniz önerilir. Ameliyattan sonraki gün ılık bir su ile duş alınabilir. Üç saatte bir serum fizyolojik veya ona benzer burun spreyleri ile burnunuzu yıkamanız ve iki saatte bir 15 dakika yüzünüze soğuk uygulamanız gerekecektir. İlk üç gün dışarı çıkılması ve yorucu aktiviteler yapılması önerilmez.
Yüzünüzde özellikle ilk üç gün artan sonraki günlerde azalarak 7-10 güne kadar tamamen ortadan kalkan bir şişlik olabilecektir. Bu şişliğin miktarı daha çok hastanın yara iyileşmesi performansı ve cilt karakteristikleriyle orantılıdır. Hastanın yüzünde ne kadar şişlik olabileceği ameliyat öncesinde öngörülemez. Fakat bu şişlik hangi boyutta olursa olsun 7-10 gün içinde tamamen geçmektedir.
Burun üzerindeki alçı 7-10 gün arasında kalacaktır. Alçınız alındıktan sonra yeni burnunuzla karşılaşacaksınız. Yıllarca birlikte yaşadığınız burnunuz değiştiği için başlangıçta tuhaf gelebilir. Ancak günler içinde yeni burnunuza alışacaksınız. Unutulmaması gerekir ki güzel burun her yüze yakışır.
Alçı ve flaster uygulamasına bağlı olarak özellikle alerjik hastalarda ciltte bazı reaksiyonlar, sivilcelenmeler ve kızarıklıklar olabilmektedir. Bunlar zamanla tamamen düzelmektedir. Hastamız ameliyattan sonraki 2. Haftadan itibaren yüz ve cilt bakımı yapabilmektedir.
Burun ameliyatlarından sonra her rastladığınız insan size farklı yorumlar yapacaktır. Bu zevklerin değişik olması yanı sıra eski burnunuzun iyi bilinmemesi ile ilgilidir. Burununuz ile ilgili yorumu bu konunun uzmanları ile eski burunuz göz önünde bulundurularak yapılabilecektir. Zaman içinde burnunuzla ilgili değişiklikleri doktorunuzla birlikte takip etmeniz en uygun yol olacaktır.
Ameliyat sonrası aşırı fiziksel aktiviteden uzak durun. Bir ay boyunca aşırı yüz hareketleri ve aşırı gülmekten kaçınınız. Yüzünüze ve burnunuza 3 hafta süreyle sert bir şekilde dokunmayınız. Operasyonu takip eden 6 hafta boyunca aşırı güneş ışığından uzak durunuz. Aşırı sıcak burnunuzda şişmeye neden olacaktır. İlk bir ayda denize veya havuza girmek enfeksiyon riski taşıyabilir. Bir aydan sonra denize ve havuza girebilir ve güneşlenebilirsiniz. Ancak erken dönemdeki güneşlenmelerde hastanın yüzünü bir şapka veya havluyla koruması daha iyi olacaktır. 6 haftadan sonra güneş gözlüğü kullanılabilir ancak hafif olanların tercih edilmesi daha iyi olacaktır.
Rinoplastiyle ilgili merak ettiğiniz ve bizim burada bahsetmediğimiz sorularınız varsa ‘soru sor’ butonundan girerek direk bizimle bağlantı kurabilirsiniz. Tüm hastalarımıza sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim.
Doç. Dr. Erkan SOYLU